
Ziraat Teknikeri Tahir ZAN
KOVANI TERK ETMEYE ZORLANAN MUKADDES BAL ARILARI
Ziraat Teknikeri Tahir ZAN “Teknik Arıcılıkta” bal arılarının çoğalma içgüdüsüne bağlı, kovanı terk ederek tabii oğul vermesi, arı üreticileri açısından merhametsizlik ve suça teşvik edeceğini söyledi.
Ziraat Teknikeri Tahir ZAN yaptığı açıklamada,
Bölgemizin ekolojik şartlara haiz elverişli iklim faktörleri sayesinde, arıcılık açısından son derece yoğun çiçekli bitki örtüsüne sahip üretim yılı sonu itibariyle,
Birçok arılı koloninin kovanı terk ederek geri dönmediği, büyük bir kısmının doğal oğul verdiği, bir kısmının ise hastalık ve zararlılara bağlı tamamen söndüğü, tarafımca takibi yapılarak gözlemlenmiş ve yerinde tespit edilmiştir.
Bu istenmeyen durum ülkemizin genelinde hatta dünyada örneği mevcuttur./görülmektedir.
Kimse kusura bakmasın, fenni kovanlarda sözde teknik arıcılık yapan tüm arıcılar tarafından arılı kovanların bilinçsizce ve rastgele açılarak kolonilerin rahatsız edildiği, vicdansızca aşırı biçimde her defasında bal arılarının üzerine duman püskürtüldüğü herkesçe bilinmektedir./görüimektedir.
Arı ailesi olarak; Ana arı, işçi arı ve erkek arı gözleri farklı olmakla birlikte, bileşik gözler, basit gözler ve petek gözler itibariyle her biri 3.500-9.000 arasında değişen gözlere sahip arıların üzerine kesinlikle duman püskürtülemeyeceğini,
Verdikleri karşılıksız hizmet ve katkılarla çok kıymetli mukaddes bal arılarının bu şekilde binlerce gözlerini göremez halde kaybetmesine bağlı, işkencelerle cezalandırılmasının izahı yoktur.” tespitli şahit olduğuma, isyan ederek dünyaya sesleniyorum.
Karşılıksız hizmet katkı vermek üzere yaratılmış ve “YÜCE ALLAH’IN ilhamıyla hareket eden mukaddes bal arılarına” ne suretle olursa olsun, arıcılıkla iştigal eden hiç kimse duman püskürtemez. Böyle bir lüksü/hakkı yoktur./olamaz.
Mukaddes bal arılarına yapılan kabul edilemez bu eylem suçtur.
Bal arılarının kovanı terk etmeye zorlanmasının birçok nedeni olmakla, 1 nci derece 1 nci sırasının önemi ve ehemmiyeti budur.
Bilerek/isteyerek işkenceye bağlı, sizin bildiğiniz/yaptığınız arıcılık da olmaz olsun./Yazıklar olsun.
Çapraz ve karmaşık ileri üstün bilgime dayalı, bal arılarının etki-tepkime teorisinin ne denli haklı ve doğru olduğunu ispatlamak amacıyla,
İşkenceye maruz kalan gözleri görmez durumdaki toplamda 42 gün ömürleri bulunan mukaddes bal arılarınca, etki-tepki teorisi gereği güya üretilen petek balın, hiçbir zaman teknik kriterleri/bal vasfını asla taşımayacağı,/taşımadığı piyasada satılan sahte/hileli ballardan anlaşılmaktadır. /görülmektedir./bilinmektedir.
Balın vasfını siz değil, analiz laboratuvarı verileri değil, balın tad, lezzet, şıra, aroma, besin değeri, enzim ve uçucu yağını sadece ve sadece “YÜCE ALLAH’IN ilhamıyla çalışan arılar” tayin eder.
Mukaddes bal arılarına neler çektirdiğinizi; Yaşam alanlarını olanaksız biçimde yaşanılmaz hale getirerek, sağlıksız zor şartlar altında yaşamaya maruz bıraktığınızı, balla beslenen arılara kendi ürettikleri bal yerine günah işleyerek şerbet, şurup, kek vb. katkı maddeleri verildiğini,
Keza; Yumurtadan yeni çıkan larvaların besleneceği arı sütünü, merhametsizce hileyle petek gözleri içerisinden alarak,
Larvaların bilerek ve kasten ölümlerine sebebiyet verildiğini, neticede teknik arıcılık adı altında kovandan doğal oğul çıkmasının, siz arıcılardan kaynaklı büyük sorun olduğunu, vb çok iyi biliyorum.
Tartışılır hileli balları herkese yutturdunuz. Araba+bisiklet çekilişli 5-6 kavanozlu bal kampanyalarını hem de bütün kanallarda dalga geçercesine göz yumularak yayım yapan dünyada başka bir ülke yoktur. Vay halimize vay.
Eşi ve benzeri olmayan YARADAN YÜCE ALLAH’ın ilhamıyla hareket eden bal arılarına duman püskürtmek hiç bir arıcının haddine değildir.
ALLAH’ın kelamlarında doğadaki çiçekleri dolaşarak getirdikleri polenleri vb. ile ürettikleri balın, reklama ihtiyacı mı var diye adama sorarlar.
Mukaddes bal arılarının maruz kaldıkları, uğradığı baskıları, üzerinde ne dümenlerin çevrildiğini,/her şeyi biliyor.
Dünyada ilk, mukaddes bal arıları bundan böyle ne yazık ki kendi doğal yaşam alanlarını tercih ettikleri tarafımca anlaşılmıştır./tespit edilmiştir.
Kimse kusura bakmasın, arıları bilgisizce ve acımasızca böylesi yönetmeye, kullanmaya hiçbir arıcının hakkı yoktur. Bu durumu mantıken, hukuken, dinen, insani yönden kabul edilemez görüyorum.
Arılar dünyaya gelir gelmez herhangi bir eğitim almadan, sonsuz güç ve ilim sahibi Yüce Allah'ın ilhamıyla hareket ederek,
İnanılmaz biçimde mükemmel bir düzen içerisinde, akıl almaz ve hayranlık verici işler yapan, olağanüstü kusursuz özelliklere ve şaşırtıcı yeteneklere sahip arılar, karşılıksız olarak hizmet ve katkılara dayalı görevlerini yerine getirmektedir.
Mecburiyet karşısında kendilerince haklı dayanağı bulunan ve yeni koloni oluşturmak üzere kovandan tamamen ayrılan arılara tabii oğul denilmektedir.
Arı ailesinin çoğalma içgüdüsüne bağlı, arıları zora sokacak işlevleri yapmayı dayatmaya karşı, arıların yaptıkları biçimsel yapıları yüksük yapma, petek gözlerini boş bırakma, petek gözlerini sırlamama yanı sıra ana arının yumurtlayacak alanın olmaması, peteklerin yetersiz olması, sıkışıklık, kovan içinin havasız kalması, kuluçkalık bölmesi ile ballık bölmesinin ayrı ayrı olmayışı ve kat verilmeyişi, koloninin zayıf bırakılması, erkek arıların çoğalması vb.,
Kısaca arıların yoğun biçimde rahatsız edilmeleri ve yaşamlarına aykırı davranılması esasına bağlı, arıların verdiği mesajları anlamak ve algılamak zorundasınız.
Gerekçelere dayalı teknik arıcılık kriterlerini uygulamadığınız takdirde, arı kolonisinin tabii oğul vermesi kaçınılmaz olacaktır.
Dolayısıyla birçok koloninin sönmesi, birçok arının geri dönmemesi-kaybolması, bal üretiminin azalması, işgücü ve zaman kaybı yaşanır./yaşanacaktır.
Arılığın bulunduğu alanın bol çiçekli olduğu dönemde, güçlü bilinen arı kolonisinden ve/veya birkaç arılı kovandan tarlacı arıların yarısı kadarının, işçi arı gözlerinin bulunduğu günlük yumurtalı/yavrulu/ballı veya polenli çerçeveleriyle birlikte (mutlaka anaarılı olması kaydıyla) başka kovana aktarmak suretiyle, yeni bir arı ailesi oluşturulması işlemine suni oğul denilmektedir.
Arıların biyolojik yapısı itibariyle, her bir arının beyni, dünyanın en gelişmiş bilgisayarından bile çok daha az bir enerji ve daha hızlı çalışmaktadır.
Keza; Arı gözünün ultraviyole ışınlarını görmesi, karanlıkta görmesi ve ışığın polarizasyonunu ayrıştırma özelliğine ve daha birçak niteliğe sahip olması nedeniyle insan gözüne göre daha üstün durumdadır.
Bu nedenle mucizevi arı ailesine asla duman püskürtülmemesi gerektiği /püskürtülemeyeceği, müteaddit defalarca bütün dünyanın dikkatini ve ilgisini çekmek üzere farklı makalelerimle mesajlarımı sundum.
Gelinen noktayı önemsediğimden,
Mukaddes arı ailesine duman püskürtülmesine bağlı, arıların gözleri, beyinleri, vücutlarının değerli organları ne yazık ki tahrip görmüş durumda olduğundan, dünyanın bir kez daha dikkatini çekmek istiyorum.
Mukaddes bal arıların acılar içerisinde kıvrandıklarını, etrafı göremez halde, kanatları olmasına rağmen havayı emerek ısıtan ve sıcak havayla mucizevi biçimde uçmasını sağlayan hava deliklerinin tıkalı olmasına bağlı uçamadıklarına tanık olduğumu,
Arılıkta kovan içinde zorlanarak hareket ettiklerini, severek avcuma aldığım arıların derin üzüntü içerisinde gözleri matem dolu, sağa-sola kıvrandıklarını ve titrediklerini, uçuş tahtası üzerinde ve kovan dışında bitki çiçek tablaları, sürgün ve dalları üzerinde, bazen toprak sathı, taş ve kayalar üzerinde vb.
Tüm samimiyetimle inanın bitkiler kadar hayvanların da etkilenmiş olduğunu, beni inanılmaz çok etkilediğini ve ilgilendirdiğini/düşündürdüğünü, hayrete düşürdüğünü tarafımca yer mahallinde yaptığım inceleme sonucu tespit edilmiştir.
Bilgi ve takdirlerinize en derin sevgi ve şevkatimle saygılarımla arz ederim. 26.10.2015
Tahir ZAN
Ziraat Teknikeri