Facebook'ta takip et.Twitter'da takip et. Abone Ol!
Tahir ZAN
AKDENİZ TUZLU SUYUNU, İÇME+KULLANMA SUYUNA FARKINDALIKLA DÖNÜŞTÜRME YETENEK VE BECERİSİ
02.11.2015

Ziraat Teknikeri Tahir ZAN,

 

 

 

AKDENİZ TUZLU SUYUNU, DENİZ İÇERİSİNDE RÜZGAR ENERJİSİ ve GÜNEŞ ENERJİSİ SİSTEMİYLE,  İÇME+KULLANMA SUYU ile SICAK/SOĞUK SUYU FARKINDALIKLA DÖNÜŞTÜREREK ÇÖZEBİLECEĞİNİ BELİRTTİ.

Ziraat Teknikeri Tahir ZAN, Samandağ dahil tüm Hatay halkının saygın insanlarının zaruriyet gereği yetersiz/karşılanamayan ve tartışılır hale gelen içme+kullanma suyu gereksinimini, saklı kalmak kaydıyla üstün bilgilerle geliştirdiği çapraz stratejiyle dünyada bir ilki gerçekleştirip,

 “AKDENİZ TUZLU SUYUNU, GELİŞTİRİLMİŞ TERS OSMOZ TEKNOLOJİSİNE DAYALI YÖNTEMLE, deniz içerisinde RÜZGAR ENERJİSİ + GÜNEŞ ENERJİSİ ile birlikte” farkındalıkla çözebileceğini belirtti. 

Zan, yaptığı açıklamada şunları ifade etti:

“Bilinen gerçekler; Edindiğim veri, yaptığım araştırma, inceleme ve tespitler, Hatay bölgemizin topoğrafyası üzerinde yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının bilinçsizce/kasıtlı olarak yanlış kullanılması sonucu,

Saklı kalmak kaydıyla, topraktaki dispersiyon-difuzyon-osmozis-iyonlar (+)(-), hücre ve moleküller arasındaki fonksiyonların akıl almaz biçimdeki olumsuz değişimine bağlı,

Yer çekimi yönüyle toprak yapısının bozulduğu, haklı gerekçelere dayalı son katmanlarda dahi neredeyse görünmeyen yeraltı suyunun yeryüzüne doğru çıkmasının mucize dışında mümkün görülmemesi sonucu,

Yaşam ve medeniyetin göstergesi olan içme-kullanma suyu gereksiniminin asla karşılanamayacağına işaret etmektedir.

Gelinen nokta; İnsanları su tasarrufu/kullanımı konusunda yeterince bilinçlendirmediniz. Plansız programsız belirsiz halde bitkisel-hayvansal üretimdeki tarımsal amaçlı yeraltı/yerüstü suyunu bilinçsizce ve insafsızca kullandınız./teşvik ettiniz, gerekli tedbirleri/önlem almak yerine,

Doğayı-çevremizi yaşanılmaz hale getirenlere seyirci,  kirleticilere de göz yumarak içilebilir yeraltı suyunu içilemeyecek hale getirdiniz, duyarsızlar, eğitimsiz-beceriksiz-bilgisizler, uygulamayanlar/önemsemeyenler de  birlikte eklenince,  yeraltı suyunu yeryüzüne asla geri dönmemek üzere, yaşamı olanaksız kılan susuzluğa kaçınılmaz olarak zemin hazırladınız.

Günlük yaşamımızda; Musluklardan suyun akmadığı, mesken-apartmanlara belirsiz zamanda ve yetersiz basınçla salıverildiği, çatılarda gelişi güzel yerleştirilmiş depolara gelmediği/yetersiz geldiği, şahıslara ait dinamo-elektromotor marifetiyle mümkünse depolara aktarılabildiği, şamandırası olmayan depolardan suyun boşuna aktıığı, yol-ara cadde zeminindeki sızıntılar,

Harcanan kabarık enerji faturalarının vatandaşın cebinden ödendiği, saklı kalmak kaydıyla ana hizmetler teorisi gereği; Bana göre; “İçme-kullanma suyunun şahıslara ait aracı gereç-donanımlarla temin edilerek tartışılır hale gelen hizmetin sunulmuş olması,

Harcanan enerjinin parasal değerinin vatandaşlardan tahsilinin haklı dayanağı olamayacağı ve hukuksuzluğa davetiye çıkarıldığı yöndedir.”

Devamla; Dinamoları çalıştırmak üzere suyun gelişini beklemek için adeta kavga-gürültü nöbet tutulduğu, yaşanan çile/zaman kaybı, çalışır haldeki dinamoların çıkardığı ve yaydığı gürültü kirliliği, mesken/apartman çatı katlarındaki inanılmaz görüntü kirliliği, öteden beri mevcut düzensiz ve çarpık yapılaşmış şehir konumunun.

Zihnimizdeki/hayalimizdeki şehir ruhunu tamamen bitirmiş olduğu, su tedarik ve sıkıntısının insanlar üzerindeki etkileri, kirliliğe bağlı oluşan pisliğin ölümcül kan emici haşerelerin oluşmasına/gizli hastalıklara zemin hazırladığı, hayvanları/insanları tehdit ettiği/öldürdüğü kayıtlıdır /görülmektedir./bilesiniz.

Mevcut durum analiz verileri; Medeniyetler şehri olarak bilinen Hatay’ın saygın insanlarının mesnet ve haklı gerçeklere dayalı, geleceğe yönelik + turizmin getirisini de gözlemlediğimde içme-kullanma suyu tedarikini bir çıkmaz içerisinde gördüğünü, tartışılır ve yoruma açık belirsizliğin,

İinsanları çileden çıkarmış olduğunu, zaruriyet gereği kaçınılmaz olduğunun göstergesi olan suyun gereksinimini çözebilmek amacıyla,

“Akdeniz tuzlu deniz suyundan içme-kullanma suyu temin edilmesi gerektiği fikir ve düşüncemi ortaya çıkarmıştır.”

Nasıl ve ne şekilde çözebileceğimi açıklama gereğini duydum.

Stratejiye dayalı teknolojik kalkınma teorisi gereği; Akdeniz sularının daha fazla rüzgar aldığı/alması öngörümle/tespit edildiğinden/anlaşıldığından,

Fikir/düşüncesi bana ait olan ancak, nedense Samandağ’ı Sebenoba’da tesis edilen rüzgar enerji türbinlerinin, bulunduğu yerde değil, saklı kalmak kaydıyla deniz içerisinde yani Akdeniz’de olması gerektiği, şahsma/bana ait fikir ve düşüncemi doğrulamaktadır.

Tarafımca tesis aşaması öncesi/sonrası vurgulanarak belirtilmiştir.

Örneği dünyada sadece İngiltere’de yoğun rüzgarın yaşandığı ilgili bölgede ucuz enerji temin etmek üzere rüzgar türbinleri bahçesi tesis edilebileceği ve genişletilebileceği ileri fikir ve düşüncesi büyük bir onur ve gururla şahsıma/bana aittir./bilesiniz.

Bu fikirlerimi açıklamamın nedeni; Deniz suyunun arıtılmasında inşallah göreceksiniz/inanamayacaksınız bilimsel mantığa dayalı aşırı yüksek basınç ve yoğun enerjiye ihtiyaç duyulacağından,

Saklı kalmak kaydıyla nükleer enerji ayrık,  % 0,39 tuzlu Akdeniz’de akaryakıtla bu işi yapmaya kalkarsanız, m3/gün kapasite değişik 1 lt. arıtılmış su için neredeyse 3-5 lt. aralığında fazla yakıta ihtiyacınız olacağından, yüksek maliyete bağlı asla rantabl olmayacaktır.

Günlük çözümler kördür ve sizi asla ileri taşımayacaktır./ kaçınılmaz olacaktır. Geleceğe yönelik ileri daha ileri düşünmek zorundasınız.

Neticede; Dünyada en ucuz enerji sadece rüzgar türbinlerine dayalı temin edildiğinden, çok daha ucuz enerjinin denizde olmasının içme-kullanma suyu gereksinimi açısından, avantaj, büyük katkı ve fayda sağlayacağı öngörümün,

Akdeniz suyuna mutlak ihtiyaç duyulacağına  hedeflendiğini göstermektedir.

Geleceğe yönelik genişletilmiş plan ve program dahilinde, Hatay olmak üzere ihtiyaca göre civar diğer illerimizin muhterem insanlarının ihtiyacını karşılayabilecek tarzda kapasite belirlenmesi teknik anlamda mümkündür.

Ancak; Karşımızda önemli bir sorun vardır. Sorunun çözümünde ülkemizin çıkarı söz konusu olduğundan,

Komşu Suriye Devleti ile ortak çıkarlara dayalı akıl oluşturulması gerektiği fikri ortaya çıkmıştır.

İzninizle açklayayım.

Bakınız; Uluslararası Deniz Hukuku gereği, 1958 yılı Cenevre Açık Deniz Sözleşmesi ve 1982 yılı Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi çerçevesinde, kurulmasını öngördüğüm olası tesisin,

Suriye Devleti karasularına oldukça yakın olması nedeniyle, bir hakkın su istimalini önlemek bakımından, sınır komşu ülkeye yönelik barışına, düzenine ve güvenliğine zarar vermeyeceği yönünde,

Ülkemiz ile Suriye Devleti arasında geliştirilmiş müzakereler doğrultusunda, bu kez; Gerekirse mali açıdan ortak finansmanlı yüksek teknoloji ile elde edilecek ucuz enerjiyi ve acil ihtiyaç duyulan  içme+kullanma suyunu dağıtmak/pazarlamak amacıyla,

İki ülkenin ortak çıkarları doğrultusunda belirleyeceğim uygun görüş boyut ve kapasiteyle gerekirse 1.000 ve üzere adet panel, dünyanın en büyük kapsamlı etkin,

Rüzgar türbini ile güneş enerjisi bahçesini Akdeniz açık deniz suları içerisinde kurulabileceğini dünyaya seslenerek belirtiyorum.

Geleceğe yönelik mantık ve akılcılığa dayalı sayısız düşüncelerimle, proje fikrimin hayata geçirilmesi halinde, geniş kapsamlı hizmet ağı, önemi, kısa sürede farkındalıkla amorti edeceğine bağlı,

Ekonomi getirisinin söz konusu yerin stratejik öneme haiz olabileceğini göstermektedir.

 Bölgesel ekonomik işbirliği kapsamında, komşu Suriye Devleti ile Ülkemiz arasında komşuluk ilişkileri teorisi gereği, sevgi ve hoşgörüye dayalı iyi geçinme ve karşılıklı iyi ilişkiler içerisinde bulunma yükümlülüğü vardır.

 Diyalogla ve yakın işbirliği çerçevesinde sorunların akıl ve mantığa dayalı çözüme kavuşturulması yönünde gayret ve uğraşı içerisinde bulunulmalıdır.

Bu anlamda; Üstün bilgi, çapraz ileri düşüncemin  “YÜCE RABBİMİZİN“ çok özel ve üstün kıldığı “MÜBAREK RAMAZAN AYI münasebetiyle, olumlu yönde gelişeceğini,  inanç, beklenti, umut ve özlemle,

Ülkemizin saygın değerli insanları ile komşu Suriye Devletinin aziz muhterem insanlarıyla ilişkilerin yeniden kurulmasına, zemin hazırlayacağı, önünün açılacağı hususunda hayırlara vesile olacaktır.

Önemle arz etmekteyim.

Gelişmiş ileri teknoloji ile oldukça yüksek maliyetli projenin gerçekleşmesi halinde, öngörülen yatırım ve artırım olanaklarının, siyasi-stratejik öneminin anlaşılması, orta-doğu bölgesine çok ucuz enerji temini yönünden, ekonomi, turizm, sosyal, istihdam, kazanç-gelirler vb. yönüyle,

Ekstantif getirisi, geniş hizmet alanı esas alındığında, daha 2 nci yılın ilk çeyreğinde mevcut piyasa fiyatı sabit halde ortalama 37,04 kat inanılmaz kar elde edeceği tarafımca değerlendirilerek hesaplanmıştır.

Fayda-Masraf oranı 1’den büyük olması projenin mali açıdan oldukça rantabl olduğunu göstermektedir.

Proje fikrimin esas amacı, saygın çok kıymetli insanlarımıza ihtiyaçları bulunan acil içme-kullanma suyunu bedava karşılıksız olarak temin etmek olacaktır.

Keza; Elde edilecek çok ucuz enerjinin karı Ülkemiz ve Suriye Devletinin pay/payda/ortak çıkarına, mülk, finansman, maliyet, uluslararası hukuk çerçevesinde olacaktır.

Gelişmiş teknolojiyle tesisin kurulması halinde, sera gazı yani karbondioksit salınımı ile suyun arıtılması sonrası kalan tuz vb. atıkların, çok ıyı biliyorum saklı kalmak kaydıyla gelişen son teknoloji ile sorunsuz biçimde doğayı-çevreyi asla kirletmeden çözüme kavuşturulacaktır.

Her ne kadar ham su kaynağı olarak Akdeniz tuzlu deniz suyu kullanılacak olsa dahi, olumlular yanında olumsuzluklara bağlı sıkıntılar yaşanacaktır.

Öncelikle; Önlem alınmadığı bilinen ve de kirleticilerin yoğun aktığı Asi nehri üzerinde tespitini yaptığım 2 yerde  Akdeniz’e akan atık suların arıtımı için  mutlaka tesisler  yapmak zorundasınız./gereklidir.

Akıl almaz ve şaşırtıcı biçimde karşılıklı sevgi ve hoşgörüye dayalı,  karşılıksız olarak hizmet ve katkı sunmak amacıyla,  ülkemizin çıkarları ve menfaatleri en yüksek düzeyde tutularak üstün bilgi/geliştirilmiş strateji/diyalogla çözüme kavuşturma gayreti içerisinde katkı vermeye hazır onuru ve gururu içerisindeyim.

Beklenti teorisi; Başta bölgemiz ve ülkemiz ekonomisine yönelik olmak üzere, insan-toprak-çevre-doğa, insan-insan, insan-hayvan-bitki, toprak-bitki-hayvan, bitki-bitki, bitki- hayvan, hayvan-hayvan ilişkileri üzerinde sayısız farklı fikir ve düşüncelerimi defalarca dünyanın dikkatini çekerek sizlerle paylaştım.

Mevcut durum; Amik ovasında yeraltı suyunun 600 m. derinliğe inmiş olduğu, bin bir zorluk-zahmet-emek ve külfetli maliyetle açılan kuyuların büyük kısmının keptiği günleri uzun zamandır yaşıyoruz.

Artan nüfusla birlikte kıymetli insanlarımızın medeniyetin göstergesi içme-kullanma suyu gereksiniminin kısmen/hiç/problemli karşılandığı, gelecekte asla karşılanamayacağına işaret etmektedir.

Sonuç; Dünyada en ucuz enerjinin sadece rüzgar türbinlerinden temin edildiği gerçeği, bölgemizde yeraltı içme-kullanma suyunun sonuna gelindiği, yeryüzüne çıkmasının mucizelere dayandığı,

Yetersiz/tartışılır içme-kullanma suyunun, kıymetli insanlarımızın refahı,  mutluluğu, sağlığı ve yaşam için zaruriyet gereği,

Akdeniz suyuna gereksinim duyulması gerçeğini, tarafımca dünyada bir ilki gerçekleştirip, “GELİŞTİRİLMİŞ TERS OSMOZ TEKNOLOJİSİNE DAYALI YÖNTEMLE” deniz içerisinde belirlenecek deniz zemin yerkoordinatlı güzergahta,

Hem RÜZGAR ENERJİSİ ve ayrıca GÜNEŞ ENERJİSİ SİSTEMİNİ hiç kimsenin aklına gelemeyecek biçimde içme-kullanma suyunu farkındalıkla çözebileceğini dünyaya seslenerek belirtti. 

Bilgi ve takdirlerinize saygılarımla arz ederim. 13.07.2015

 

Tahir ZAN

Ziraat Teknikeri

 


Bu yazı 53347 kez okundu.





SON YORUMLAR

Samandağ Gazetesi Her Hakkı saklıdır © 2015 | İzinsiz ve Kaynak gösterilmeden kullanılamaz

ALPTASARIM