ZAN, “ARILAR ÜZERİNE ÇARPICI AÇIKLAMALARDA BULUNDU”

MUKADDES BAL ARILARNIN KÖLELEŞTİRİLMESİ ASLA GERÇEKLEŞMEYECEKTİR.

Koza ve arı yetiştiriciliğinde dünyaya mesaj veren  Ziraat Teknikeri Tahir ZAN, arı üreticilerince mukaddes bal arılarının köleleştirilmesi fikir ve düşünceleri asla gerçekleştirilmeyecektir. dedi.

Ziraat Teknikeri Tahir Zan, Evrimci Mr.Charles DARWIN’in, doğru bilinen hayvanlardaki içgüdüler teorisini, bal arılarındaki pupa döneminin akıl almaz gizemini izlenim ve farkındalıkla yıktığını belirtti.

Zan sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Mr.Charles DARWIN’ın, yumurtadan henüz yeni doğmuş yavru guguk kuşun eylemli hareketinin bilindiği/görüldüğü, sadece kendi neslini devam ettirmek için yaptığı bencil ve hileli davranış biçimi ile bir kısım köleci karıncalar hakkındaki görüşlerini anlamlı bulduğunu,

Ancak; Anne guguk kuşun bilinçli vahşetli eylemi ayrık ve saklı kalmak kaydıyla, vücut sistemleri gelişmemiş halde henüz yumurtadan yeni çıkmış yavru guguk kuşun, doğar doğmaz diğer yavrulu yumurtayı büyük bir uğraşla yuvadan aşağı atması davranış biçiminin akıl ve muhakeme yeteneğine sahip olmasının asla mümkün olamayacağını, muhtemelen fark edememiştir./algılayamamıştır.

Dünyamızın var oluşundan bugüne değin hiç değişme uğramamış bal arılarının, hücre içindeki larvanın vücut sistemleri gelişmemiş halde başı, beyni, gözleri, ağzı, kanatları ve ayakları olmadan, şaşırtıcı biçimde saklı kalmak kaydıyla,

Akıl almaz biçimde kendisine ait olmayan maddelerle baş tarafında koza ipeğini oluşturması ve “herhangi bir eğitim almadan koza örmesi” koza içerisinde noksansız biçimde uçabilir hale gelene kadar gelişmesini sağlayan tüm mekanizmalarını pupa dönemi içerisinde nasıl ve ne şekilde oluşturduğu/tamamladığı sır ve gizemlidir. Açıklayamazsınız.

 Mevcut durum analiz verilerini incelediğimde, görsel mahiyette sayısız kolonileri takip ettiğimde, tarafımca binlerce arı ailesinde tespitini yaptığım izlenimlerin ve farkındalıkların, bal arıların varoluşlarının akla mantığa dayalı asla olamayacağı,

Yaradılışlarında olağanüstü dananım ve becerilerinin mucizevi olduğuna bağlı,

Arılardaki içgüdülerin sonsuz güç sahibi yüce Allah’ın ilhamıyla olacağını göstermektedir.

Üstün bir akıl tarafından yaratılmış olduklarının göstergesi olan bal arılarının bütün canlılara ve çevremize karşılıksız olarak verdiği hizmet ve katkılarını anlamak, hiçbir canlıyı kandırmak ve/veya köle haline getirme gibi düşüncelerinin asla olmadığını görmek.

Arıların bulunduğu ve dolaştığı yerlerin huzur, barış, adalet, medeniyet, güzellik, sükunet, dayanışma-işbirliği, birlikte yaşama, üretme-paylaşma, verim-bereket, gıda-şifa-tat-lezzet, sevgi-şefkat-dostluk ve hoşgörüyle birlikte muhteşem bir hayatı olduğunu bilmek,

Arıların yaşamadığı terk ettiği yerlerin çöl/yaşanılmaz  olmaya mahkum  olacağı görülmektedir.

Arılarla ilgili gerçeği bilmek zorundasınız.

Günümüzde modern teknik arıcılık adı altında bilerek/istemeyerek, bilinçsizce ve insafsızca bal arılarını kullanma ve yönetme uğraşı faaliyetinde bulunan tüm arıcıların, bal veren arıları aç bırakarak,

Bal yerine şurup, şerbet, kek vermek, arı sütünü bir şekilde hileyle almak, larvaları ölüme terk etmek, kolonilere duman püskürtmek, işkenceye bağlı hastalık ve zararlılara zemin hazırlamak, kolonileri bölmek,

Saklı kalmak kaydıyla, larvalı çerçeveleri hileyle alıp, başka koloni içerisinde köleleştirmek, zayıf bırakmak ve sönmesine maruz bırakma eylemi içerisindeler.

Bal arılarını köleleştirme zihniyetleri asla gerçekleşmeyecektir.

Çünkü; Haklı dayanakları oluşmuş durumdaki mucizevi bal arılarının petek hücre gözlerini boş halde bırakmaları/balmumu ile kapatmaları, ürettikleri kendi balını bırakıp bir daha geri dönmemek üzere kovanı, bu yerleri terk ettikleri, etmeye  başladıkları görülmüştür.

Yaşanılmaz hayata çölleşmeye mahkum zemin hazırlanmıştır. Anlamlı mesajla bunda bir ders vardır.

Mucizevi bal arılarına yapılan kabul edilemez bu fiili eylem ve davranışlar, dünyada ilk ve defalarca bilinçli olarak sadece tarafımca dikkat çekilerek, gözlemlenmekte, izlenmekte, takip edilmekte, önemsenmekte, gündeme getirilmekte ve vurgusu yapılmaktadır.

Mekanizasyon ortamda taklidi yapılan hileli balları, arılar üretmiş gibi teşhir ederek herkesi kandırdınız, sahte balları teşvik ettiniz, göz yumdunuz, müşteri memnuniyetsizliği ile  balın teknik kriterini tartışılır hale getirdiniz.

Arıcılığı yaygınlaştırmak yerine toprak-bitki-hayvan hastalık ve zararlılara karşı insafsızca kimyasal kullananlar ile çevreye atık bırakan bilinçli/kasıtlı kirleticiler, arı hukukunu hiçe sayanlar, duyarsızlar, eğitimsiz-beceriksiz-bilgisizler, uygulamayanlar/önemsemeyenler de  eklenince birlikte arıların yaşam alanlarını yaşanılmaz ve imkansız hale getirerek arıcılığı yok ettiniz.

Beklenti teorisi; Mucizevi arılarla yaptığım yakın işbirliği sanatının, arıların insan-bitki-hayvan ilişkisinde üstlendiği olağanüstü karşılıksız hizmet ve katkılarının etkileyici rolünün farkındalık yaratmasına bağlı, üstün ve karmaşık bilgimle,

Bal arılarını anlayabilme ve arı ailesiyle konuşabilme beceri, kabiliyet ve yeteneğimi sayısız farklı makalelerimle defalarca dünyanın dikkatini çekerek sizlerle paylaştım.

Mevcut durum analizleri bana göre; Ülkemiz arıcılığının tartışılır halde olduğu, arıcılığın önemi ve gerçekleri yönüyle,

Üstün adaletinden feyz alınan arıların olmayan evrensel hukukunun yok sayıldığına/çiğnendiğine işaret etmektedir.

Bu nedenle, arı mucizesini fark edemeyen hatırı sayılır Sayın DARWIN’in ve EVRİMCİLERİN hayvanlardaki içgüdülerin mantık ve akılcılığa dayalı teorisini,

Bal arılarının pupa dönemindeki sır ve gizemiyle, tıpkı kimsenin asla göremeyeceği ancak hissettiği esinti/rüzgar gibi çapraz fikir ve düşüncelerimle çürüterek yıktığımı,

Geçersiz sayılacağını ve gerçeği yansıtamayacağını dünyaya seslenerek belirtti.

 Bilgi ve takdirlerinize saygılarımla arz ederim. 30.06.2015

　 Tahir ZAN

 Ziraat Teknikeri