Tahir ZAN - Ziraat Teknikeri

GEZEGENİN SONU

Yaşamını sürdürdüğümüz evren yoktan var olmuştur. İnsan kaynaklı yanlış eylemlerin neden olduğu termodinamik değişimle yok olacaktır.

Dünyamız güneşten aldığı enerjiyi eksilterek uzaya geri yaydığından, tespit edilemeyen kara enerji ile karanlık madde negatif yönde ilerlemekte ve evren hızla genişlemektedir.

Kütle çekim etkisiyle, genişlemeyi durdurabilmek için büyüme hızı yavaşlaması gerekirken, enerji yoğunluğu nedeniyle evrendeki büyüme hızlanıyor.

Atmosferi saran karbondioksit, metan sera gazı ile güneş ısısını tutan su buharının ve sera etkisiyle küresel sıcaklığın artması, kutuplardaki buzulların ve kar örtüsünün erimeye başlaması, yerçekimi kütlelerin değişmesi, radyasyon dengesinin bozulması, evrenin genişlediğini doğrulamaktadır.

Analitik ve nükleer kimya ile kuantum fiziğiyle uyuşmayan sapmalar bilinsin istedim.

Dünyada enerji dengesizliği devam edeceğinden, karasal ve çevresel atıklara bağlı, tabiatın olumsuz yanıtıyla, ekosistemin açığa çıkardığı çevre sorunları başlamıştır.

Bugünün sorunları dünün çözümlerinden, bugünün çözümsüzlüğü yarına sorun olacaktır. 

Artan karanlık enerji dengesizliği, doğaya ve canlılara karşı yapılan sorumsuz eylemler, önemsenmeyen doğal ve antropojenik etkenler ile bilinçsiz aktiviteler, tabiatın dengesini değiştirecektir.

Akılcı bilimsel analizler üretilemediğinden, küresel kirlilik kaynakları kontrol altına alınamıyor.

Sürdürülebilir doğal kaynaklar tahrip edilmiş ve tabiat kirletilmiştir.

Ekolojik dengenin bozulması ekolojik yıkıma, sıcaklık, susuzluk, aşırı yağışlar tabiat olaylarına, açlık, kıtlık, yoksulluk, hastalık, sefalet trend çıkmazına, çevresel bozulmalar iklim değişikliğine, biyolojik ve kimyasal felaketler atmosferik olaylara davetiye çıkarmıştır.

Karbondioksiti oksijenle geri dönüştürmeyi başaramazsak, canlıların geleceğini tehdit eden iklim anomalileri ile doğal afet sürecinin doğuracağı sonuçların bedeli ağır olacaktır

Yeryüzündeki canlı ve cansız varlıklar kadar gökyüzündeki yıldızlar, yıldız sistemleri ile galaksiler de etkilenmiştir.

Günümüzde astrofizik çalışmalar yetersiz ve çözümsüz haldedir.

Uzaklarda göremediğimiz evrenin sonsuz sınırlarını, başlangıç ve sonunu, yarıçapını hiç kimse bilemeyecektir.

Gelinen noktaya baktığımda, Dünyamız geri dönülemez değişim ve dönüşüm sürecine girmiş, tabiatla barışma dönemi kapanmış, ekosistemle pazarlık bitmiştir.

Yatay analiz, Evren genişledikçe, yerçekimi kuvveti yavaşlar ve evrendeki düzensizlik, düzene göre hızla artar.

Spoiler analizim, Atmosferdeki jeofiziksel tuhaf sirkülasyonlar, gökyüzünün yeryüzüyle kapanma sürecinin başladığını göstermektedir.

Network analizim, Doğa insanların felaketler yaşamasına ve acılar çekmesine aldırmaz. Çünkü insan kaynaklı iklim değişikliğini ekosistem çok iyi biliyor.

Neticede, Tabiatla insanların yüzleşme süreci başlamıştır. İnsanların tabiata karşı olumsuz tutumuna karşı, tabiatın insanlara olan bakış açısı değiştiğinden, tabiat insanların vahşi doğaya karşı savaşmasını asla affetmez.

Dikey analizli sonuç, Evrende normal madde kalmadığında, ısı ölümü yaşanır.

Sonuç: Evrenin kaderini evrendeki maddeler belirler. Kara enerji evrenin dengesini değiştirecek boyutta zamanla tükeneceğinden, entropi değişimle, evren önce ısınarak genişleyecek, sonra soğuyup donacak, çökecek, küçülecek ve gezegenimiz yok olacaktır.

Bilgi ve yüksek takdirlerinize DİKKATLE ve ÖNEMLE saygılarımla arz ederim. 23.06.2021

Tahir ZAN
Ziraat Teknikeri