
Ziraat Teknikeri Tahir ZAN
DÜNYAYI BEKLEYEN TREND ÇIKMAZI
Çağımızda bilim ve teknolojideki baş döndürücü gelişme ve ilerlemelerle istenilen yere ve her bilgiye hızla ulaşıldığı halde, Dünyanın gittikçe artan plansız hızlı nüfusun beslenme ve barınma ihtiyacın karşılanmasında, açlık, kıtlık, hastalık, yoksulluk ve sefalet trend çıkmazı yaşanacaktır.
Sanayileşme ve yanlış tarımsal uygulamalarla birlikte, TOPRAK, HAVA ve SU kirletilerek, DOĞA ve ÇEVREMİZ küstürülmüş halde aşırı tahrip edilmiştir.
Doğanın dengesi bozulmuş halde, bitki ve hayvanların yaşam alanları yaşanılmaz hale gelmiştir.
Toprağın fizikokimya dinamik yapısı bozulmuştur.
Doğanın etki ve tepkime teorisi gereği, beklenen KÜRESEL ISINMAYA zemin hazırlanmış olunmakla, İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE davetiye çıkarılarak, DOĞAL AFETLER çıkmazı yaşanacaktır.
Taze sebze ve meyvelerde görülen şekil bozuklukları, ani yumuşama, çürüme ve bozulmalara neden hatalı ve yanlış TARIMSAL uygulamalara bağlı, insan sağlığını tehdit eden sağlıksız, güvensiz taze ve işlenmiş bitkisel/hayvansal ürünler ile GDO’lu gıdalarda analiz verilerince tespitli/kayıtlı ölümcül kalıntılar, İNSANLARIN YAŞAMSAL GELECEĞİNİ TEHLİKELİ KILACAK çıkmaz yaşanacaktır.
İnsanlar sağlıksız, sakat, engelli, özürlü, bakıma ve yardıma muhtaç olarak yaşamaya mecbur kalacaktır.
Dünyamızın sahip olduğu yeraltı ve yerüstü KAYNAKLAR hızla tükenmeye doğru gidecektir.
İnsanların yaşaması için gerekli GIDA, temiz SU, temiz HAVA ile yenilebilir temiz ENERJİ kıtlığı çıkmazı yaşanacaktır.
Bitkisel ve hayvansal üretime engel tarımsal faaliyetlerin yapılması olanaksız ve imkânsız hale gelecektir.
Ekonomik belirsizliğe bağlı, tarımda ve sanayide kopmalar yaşanacaktır.
Önümüzdeki kritik süreçte insanların beslenmesi için gerekli gıda, su ve enerji artan talep ve ihtiyaçları yetmeyecektir.
Eğitim, sağlık, geçinme ve güvenlik istihdamları da asla karşılanamayacaktır.
Dünyamız büyük değişim sürecine girmiştir.
Bilgi etkileşim dönemi ilerleyerek dijital teknoloji gelişecek, akıllı mobil cihazlarla, akıllı aplikasyon ve uygulamalar dönemi başlayacaktır.
Nano teknoloji endüstri üretim ve yatırımları artacaktır.
Ekonomik nedenlerle birlikte, geçinme, barınma, yoğun stres, aile faciaları, bunalım ve aşırı yorgunluğa bağlı, bilinen/bilinmeyen HASTALIKLAR artacaktır.
Dünya nüfusu hızla YAŞLANACAKTIR.
Blöf ve faustla politik istikrarsızlık stratejileri sahnelenecektir.
Dram ve trajediye dönüşen anlamlı ve planlı göçe zorlanan zorunlu GÖÇLER çözümsüz halde devam ederek, sorunlu GÖÇ KRİZLERİ çıkmazı yaşanacaktır.
Uluslararası finansal krizler yaşanacaktır.
Ülkelerin içişlerine karışılması, çökertilmesi, bölünmesi ile sınırların değiştirilmesi senaryo faaliyetlerine faustla devam edilecektir.
Günümüzde maksatlı ve bilinçli olarak DİN istismar edilmek suretiyle, tehlikeli ve düşündürücü yaklaşımlarla “MEZHEP AYRILIĞI” çıkartılmaya zemin hazırlanarak, esasen DİNLER ARASI DİYALOGA ihanet edilmektedir.
Ekonomik, enerji, politik, jeopolitik, mezhepsel vb. nedenlerle acımasız çatışmalar ve anlamsız savaş senaryoları sahnelenecektir.
Mevcut sinyal, güçlü analiz ve derin izlerden anlaşılacağı üzere, sürdürülebilir barışa güvenilmediği, barışın tehlikeli ve hayal gibi göründüğü Dünya barışı çıkmazı yaşanacaktır.
Koşulların gerçeğini görerek yüksek isabet olmadan komşuluk ilişkileri gereği iyi geçinme yerine, yüksek analiz yapılmadan yetersiz, plansız stratejilerle başka Ülkelerin topraklarında savaşma bedelinin vahim olacağı çıkmazı yaşanacaktır.
Dünya ABD DOLAR diplomasisi çıkmazına odaklanmıştır.
Politik, jeopolitik, stratejik, jeostratejik mücadeleye faustla devam edilecektir.
Küresel ekonomide trend çıkmazı yaşanacaktır.
Arz-talep ve ihracata dayalı pazar ekonomisi olmadığı sürece, tarım ve sanayide uğraşan ÜRETİCİLER gelirlerini, TÜKETİCİLER ise ödeme güçlerini AŞAN iyi/kötü borçlar yüzünden, borçlar başka borçlarla bile ödenmediğinden, dramla borç bataklığı çıkmazı yaşanacaktır.
Dünyada yaşanan ekonomik etkenler ve yansımalar insanları olumsuz yönde etkileyecektir.
Yapısı değişen şehirleşmenin getirdiği sorunlarla birlikte, şehirlere GÖÇ cazibeli ve zorunlu hale getirilerek, şehirler güvensiz halde YAŞANILMAZ hale gelecektir.
İnsanlar çalışmaya mecbur kalmakla, üretime ve yatırıma dayalı İSTİHDAM sağlanamayacaktır.
Dünyada fark edilmeyen İŞSİZLİK artacaktır.
Özelikle Orta Doğuda yaşanan daha fazla değişime yönelme, blöf ve faustla güya bilinmeyen tarafımca çok iyi bilinen dönüşüm çabalarına ihtiyaç duyulduğu yönde, bilinçli atılan adımlar çıkmazı yaşanacaktır.
Neticede: Dünyayı bekleyen trend çıkmazı yansımalarına karşı, tarımda ve sanayide kalkınmayı amaç edinmiş Ülkemizin gerçeği yansıtılarak, Ülkemizin ulusal çıkarlarını ve milli ekonomisini büyütmeye dayalı sürdürülebilir kalkınması ile Ülkemizin BÜTÜNLÜĞÜ söz konusudur.
Ülkemizin dini ve milli bütünlüğü açısından ümitsizliğe asla kapılmadan, ATATÜRK’Ü anlamaya ve bilmeye dayalı milli birlik ve beraberliği ATATÜRK sevgisiyle DEVLET ve MİLLETÇE tesis etmeliyiz.
Sonuç: Dünyaya emsal, huzur ve barışın sembolü ATATÜRK demek kurucusu olduğu güçlü TÜRKİYE CUMHURİYETİ demektir. “Yurtta Sulh Dünyada Sulh” demektir. Kabiliyetli, azimli ve çalışkan TÜRK MİLLETİ demektir. VATAN, ULUS demektir. Ulusun EGEMENLİĞİ ve BAĞIMSIZLIĞI demektir.
ATATÜRK demek Ülkemizin GELECEĞİ demektir.
Bilgi ve yüksek takdirlerinize DİKKATLE ve ÖNEMLE saygılarımla arz ederim. 03.01.2017
Tahir ZAN
Ziraat Teknikeri