Facebook'ta takip et.Twitter'da takip et. Abone Ol!
Tahir ZAN
ÜLKEMİZİN STRATEJİK ÖNCELİKLERİ
26.12.2016

Ziraat Teknikeri Tahir ZAN

ÜLKEMİZİN STRATEJİK ÖNCELİKLERİ

Ülkemizin coğrafi ve topoğrafik konumu ve dünya petrol ulaşımı yönüyle, artan stratejik önemini yüksek avantaja çevirebilecek uygun ve kalıcı çözümler yaratılmalıdır.

Dünyada brent petrol varil fiyatı 200 Dolardan 16 Dolara kadar düşüş gösterdiği halde, Dünyanın en pahalı petrolün halen ülkemizde olması kabul edilemez.

Ülkemiz ekonomisi iyi ise, petrol fiyatları neden düşmüyor ve Türk Lirası ABD Doları karşısında neden değer kaybediyor?

Çünkü ekonomiyi güçlendirmek için petrol fiyatlarının sürekli artış kaydetmesinin Ülkemizin negatif yönde gerilediği, toplumun ekonomiye neden inanmamasında haklı endişeleri hakimdir.

Görüldüğü üzere gerek faiz indirimi, gerekse faiz artırımı, hiçbir şeyi değiştirmiyorsa, enflasyon, işsizlik, cari açık ve istihdam sağlanamıyorsa, halen Dünyanın en pahalı petrolü Ülkemizde ise anlaşılan büyük sorun var demektir.

Ülkemizde zorunluluk gereği petrole olan talep şişkinliği nedeniyle, maliyet enflasyonu zorunlu dikkate alınmayıp, kalıcı çözümler üretemeyen, Türk Lirasını Dolar karşısında koruyamayan, ekonomiye olumlu vizyon ve ivme veremeyenler HÜKÜMETİMİZİ yeterince ZORA SOKMUŞTUR.

Kimse kusura bakmasın, EKONOMİK KALKINMANIN geriye gidişatına yönelik vahim durumun övünülecek ve savunulacak hiçbir tarafı olmadığı, günü birlik yapılan zam ve geleneksel ekonomik çözümsüzlerden bilinmekle, bu işi yürütmeyen Kurmaylar dahil, Ekonomi, Hazine, İktisadi, Merkez Bankası, Bankacılık Sektörü, Bilim ve Sanayi, Orman ve Su İşleri, Gıda Ttarım ve Hayvancılık, Kalkınma, Enerji ve Tabi Kaynaklar, Ulaştırma Denizcilk ve Haberleşme, Gümrük ve Ticaret, Maliye, Kültür ve Turizm birlikte sorumlu olmakla, yeniden yapılandırılmak üzere acilen masaya yatırılacaktır.

Ülkemizde talep enflasyonuna dayalı, insanların üretime yönelik gelir kazançları ile örtüşen satın alma güçleri negatif ivmeli ise, reel milli gelirde düşüş yaşandığından, mevcut belirsiz enflasyonla asla olmayacağı, Müteşebbis, Üreticiler, Tüketiciler, Borçlular ve Alacaklılara herhangi bir avantaj sağlamadığı/sağlamayacağı yaşanan olumsuzluklardan görülmektedir.

Peki nasıl olacak?

Milli ekonomi gelirimizi etkileyen PARANIN SATIN ALMA GÜCÜNÜN  nasıl ve niçin TAHRİP EDİLMİŞ olduğu neden sorgulanmıyor?

Maliyet enflasyonu sanayi ve tarım üretimini etkileyerek, ödemeler dengesizliği sonucu, toplumun üzerindeki olumsuzluklardan kaynaklı gerek TARIMDAN gerekse SANAYİDEN kopmalar yaşanmaktadır.

Cari açıklar bilinmekle, denenmiş yapısal ve kalıcı reformlar ile yüksek/düşük enflasyonla birim maliyetler düşürülemediğinden, kurdaki değer kaybına neden yaşanan istikrarsızlığa ve yüksek seyreden gıda fiyatlarına bağlı, üretici ve tüketici fiyat endeksi dikkate alınmadan, aşırı maliyetli ve oldukça külfetli üretimle talep yaratılmasının mümkün olmayacağına işaret etmektedir.

Borçlanmanın sınırını bilmeden, HARCAMALARIN GELİRLERİ ÇOKTAN AŞMIŞ olduğu halde, iyi borçların para yaratma modeline dayalı olması gerekirken, paranın değerini kaybetmesiyle, iyi borçların, yanlış ve kötü borçlarla kapatılmasını naklen izliyoruz.

Paranın işlevselliğini kaybettirmeden, aşırı parasal genişlemeyi kontrol altına alarak, paranın kıymet değerini pozitif ivme yönünde, gelir gider dengesizliğini tasarruf çerçevesinde, sürdürülebilir ekonomi ve iktisadi kalkınma modelleri derhal geliştirilecektir.

ÜRETİCİLERİN gelirlerini, TÜKETİCİLERİN ödeme güçlerini aşan ve bir şekilde tahsil edilmeyerek ödenmeyen iyi/kötü borçların esasen DEVLETİMİZİN BORCU ve KAYBI olduğu tarafımca çok iyi bilinmektedir.

Neticede; İthalat kadar ihracat olanakları yetersiz kalınca ihracat üzerindeki baskılarla arz talep daraldığından, saklı mali ve derin ekonomik krizler söz konusudur.

Ülkemizin gerçeği yansıtılarak, yetersiz kalan GELİRLERLE karşılanamayıp, bir başka Bankadan, tuzaklı faizcilerden bir şekilde temin edilen kötü borçlarla, iyi/kötü borçların ödendiği, bir kısım vadesi geçen, bir kısım kanuni takipte olmak üzere büyük kısmın asla ödenemeyeceği kayıtlı olmakla açık ve net görülecektir.

Sonuç; Üretimi teşvik etmek için paranın kıymet değerine dayalı girdi maliyet fiyatlarını düşürmek zorundasınız. Hayali maddi desteklemelerle bu işin yürümediği/yürümeyeceği anlaşılmakla, tarım ve sanayi üretimini mutlaka sektörlerle buluşturup pazar ekonomisi kurulacaktır.

Ülkemizin bütünlüğü ve kalkınmasına yönelik, ÜLKEMİZİN STRATEJİK ÖNCELİKLERİ gereği, insanların yaşam seviyesinin yükseltilmesi ve ekonomiye dayalı toplum kalkınması yaşanması tarafımca hedeflenmiştir.

Bilgi ve yüksek takdirlerinize DİKKATLE ve ÖNEMLE saygılarımla arz ederim. 01.09.2016

Tahir ZAN

Ziraat Teknikeri


Bu yazı 67865 kez okundu.





SON YORUMLAR

Samandağ Gazetesi Her Hakkı saklıdır © 2015 | İzinsiz ve Kaynak gösterilmeden kullanılamaz

ALPTASARIM