Ziraat Teknikeri Tahir ZAN

İNANCIN GİZEMİ SEVGİ

İnsanlar güzel düşüncelerle yaşamak ve gönülden sevmeye inanmak üzere “YÜCE ALLAH” tarafından sevgi için yaratılmıştır.

Çevremizin bilerek ve isteyerek insan kaynaklı acımasızca kirletilmesine bağlı, yaşam kaynağımız gizemli toprağın kendine özgü dinamiği bozulmuş ve tahrip edilmişse, insanlık tarihi boyunca doğa sevgiyle korunamamış demektir.

Sevgiye sahip olmayanlar, kalbi sevgi ve imanla dolu olmayanlar, sevgiyi bilmeyenler ve anlamayanlar, sevgiyi ve mutluluğu veremeyeceğinden, sevgiyi asla yaşatamayacak ve sevgiyle DOĞRULUK hiçbir zaman gerçekleşmeyecektir.

Birlik ve beraberliğe dayalı ülkemizin bütünlüğü sevgiden geçiyorsa, saygı, dostluk, hoşgörü, mutluluğun ve yaşamın sembolü SEVGİNİN, geleceğe taşınması gerektiği spoiler fikrim ortaya çıkmıştır.

Gelinen noktaya baktığımda bütün canlılar tehdit altındadır.

Hiç kimseye fayda sağlamayan anlamsız ve acımasız savaşlarla, barış, esenlik ve yükümlülükler hiçe sayılarak, toplumun kurucu ile kültürlerin taşıyıcı öğeleriyle birlikte, insanlar mezhepsel dini inançlarından dolayı, insanlık suçları işlenerek, işkencelerle nasıl ve niçin acımasızca ve vahşice öldürüldüğü Dünyada yaşıyoruz.

Günümüzde sevgiden ve güzel ahlaktan yoksun biçimde inanç tartışma konusu yapılıyorsa, ruhen yükselmemiş kişilerce dinin sözcülüğü hatta din araç gibi çıkar ve menfaat amaçlı kullanılıyorsa, inançların birleştirici gücü ayrıştırıcı ve yıpratıcı olarak kötüye kullanılıyorsa, gönülden sevgiye olan inanç tamamen bitmiş demektir.

Merak etmeyin, göreceksiniz ki inançlar üzerinden işlenen vahşetlere sebebiyet verenler ve yapanlar, ders almayanlar azap ve helakla asla merhamet edilmeyeceği buyurulmuştur.

Mevcut durum analizleri, mutluluğun ve saadetin ortamı sevgiyle insanların yaşama istek ve arzuları kalmamış halde, toplum bireyleri aralarında hiddet, şiddet, kin ve nefretlerle birbirine düşmanca kesilmiştir.

İnsanoğlunun anlamlı ve ahlaklı yaşamını düzenleyen ve sorumluluk gerektiren kurallardan oluşan hatta temel ihtiyaç olan inanç sistemini teşkil eden DİN, sevgiyle ve hoşgörüyle korunamıyorsa, DİNİN sevgisiz olarak geleceğe taşınması mümkün değildir.

Sevgiye dayalı benimseme çabalarıyla çocuklar sevgiyle beslenir ve toplum bireyleri birlik beraberlik içerisinde sevgiyle yaşarlar. Dolayısıyla sevgi; var olmanın amacı ve sonucudur.

Bu anlamda sevginin benimsetilmediği ve yaşatılamadığı Ülkemizde, sevgi olmadan birlik ve beraberliğe dayalı bütünlük mümkün değil asla sağlanamaz.

Neden sonuç ilişkilerini incelediğimde; Geleceğimiz için yaşam ve hayat veren gizemli sevgiye inanmak, yaratıcı sevgiyi birlik beraberlik içerisinde yaşatmak, yayılmasına gayret etmek ve geleceğe taşımak, Ülkemizi sevgiyle ve yaşanabilir hale getirmekten başka seçeneğimiz kalmamıştır.

Bana göre; Sevgi hayal değildir. Sevgi medeniyet, aydınlık, çağdaşlıktır. Sevgi hayattır, bilim ve ilimdir. Sevgi; Dünyamız var olduğu müddetçe insanlığın kanunu hatta kutsal bir görevdir. Esasen sevgi dini güvenle korumaktır.

Neticede: Sevgi toplumun ortak kültürünü anlamak, yapıcı ana konularda uzlaşmak kaydıyla, toplum bireylerinin bütünlüğünden geçer. Aksi takdirde toplumda ayrıştırma, dargınlıklar, kırgınlıklar, bunalım, stres, derin yaralar oluşur ve olası parçalanmalar kaçınılmaz yaşanır.

Sonuç; İnsanların yaşamını olanaklı kılan hava, su, gıda ne kadar önemli ise her şeyi birleştireceğine inandığım ruhumuzun güzelliği ve rengi sürekli SEVGİ, bir GÜNEŞ GİBİ ÖNEMLİ ve DEĞERLİDİR.

Bilgi ve takdirlerinize  ÖNEMLE  saygılarımla arz ederim. 25.04.2016

Tahir ZAN

Ziraat Teknikeri