Facebook'ta takip et.Twitter'da takip et. Abone Ol!
Tahir ZAN
TARIMIN STRATEJİK SEKTÖRÜ VE SİGORTASI HAYVANCILIK
18.03.2016

Ziraat Teknikeri Tahir ZAN

TARIMIN STRATEJİK SEKTÖRÜ VE SİGORTASI HAYVANCILIK

Ülkemizde hızla artan nüfusun sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmesi söz konusu olduğundan, günümüzde hayvancılığın ne denli önemi ve ehemmiyeti ön plana çıkmıştır.

Ülkemizin ekolojik şartlara haiz elverişli iklim faktörleri ile coğrafik yapısı sayesinde, her türlü hayvancılık yapmaya uygun ortam ve potansiyel mevcuttur.

Tarımsal faaliyetlere dayalı, bitkisel üretimi ve hayvancılığı geliştirmezseniz, tarıma dayalı sanayii ile gıda sanayii nasıl tesis edebilirsiniz?

Kimse kusura bakmasın, tarım yoksa tarıma dayalı sanayi de yok demektir.

Gelinen noktaya baktığımda, Ülkemizde hayvancılık potansiyeli ne yazık ki değerlendirilemiyor. Asla değerlendirilmedi.

Dahası, Ülkemizin artan nüfusa göre, tarımda arzu edilen yeterli gelişme ve büyüme göstermediğine/göstermeyeceğine işaret etmektedir.

Ülkemizin gelişmişlik düzeyinin kriteri, yetersiz hayvansal üretimle asla değil, neden şahıs başına düşen hayvansal tüketim besin miktarı düşük ise ne demeli?

Bu anlamda, geri plandaki hayvancılık sektörünün sil baştan yeniden yapılandırılması gerektiğini, 29.02.2015 günlü Entansif Üretim konu başlıklı yerel makalemde belirtmiştim. (Google mevcut)

Bana göre, Ekonomik faaliyetlere dayalı, tarımla uğraşan Ülkemizde, insanların temel besin maddeleri olan et, süt, et/süt ürünleri ile yumurta vb ihtiyacını karşılayan hayvancılık sektörü baz alınacaktır.

Ülkemizin her karışını bitki örtüsüne dayatarak, kültür-melez hayvan ırklarıyla, modern tesisler içerisinde serbest sisteme dayalı, mısır (silaj), posa-küspe-kaba ot, süt-besi yem bitkileri, kemik-kan-balık unu ne varsa, tanıdık olmayan rasyonlar baz alınarak,

Göreceksiniz ki; Ülkemizi kısa sürede hayvancılıkla kalkındıracak ve geliştirecek tarafımca hazırlanan sıra dışı bir vizyonla,

Büyük emek ve zahmetlerle hazırladığım, metraj, maliyet, keşif özeti ile fizibiliteye dayalı, sıra dışı plan ve programlı çapraz ileri  bilgi, beceri ve kabiliyetim saklıdır.

Peki nasıl olacak?

Hayvancılık faaliyetleri sil baştan yeniden yapılandırılmalıdır.

Öncelikle ULUSLARARASI PAZAR EKONOMİSİ derhal kurulacaktır.

İnsan sağlığını tehdit etmeyen hayvancılık işletmeleri kesinlikle yerleşim alanlarının dışında yapılandırılacaktır.

Ülke nüfusunun 1.000 katı oranında büyükbaş hayvanı, 5.000 katı oranında küçükbaş hayvan ile 50.000 katı oranında kanatlı hayvana eşdeğer olacak biçimde tarafımca hazırlanan sıra dışı plan ve programa dayalı olacaktır.

Göreceksiniz ki, Ülkemizi ithalatçı olmaktan çıkarıp, standarda uygun canlı hayvancılık ve hayvansal ürünlerinde Dünyanın 3. ihracatçı Ülkesi konumuna getirilmesi tarafımca hedeflenmiştir.

Potansiyel olduğu müddetçe hayali gerçekleştirmek mümkündür./olasıdır.

Ziraat Bankasında çalıştığım yıllarda, farkındalıklı olarak tam 36 yıl önce Kıcı/Belen/İskenderun/Hatay’da tarafımca benimsetilerek, saygı duyduğum bir Üreticimize 20 başlık Deve Kuşu İşletmesi tesis edilmiştir.

 Ancak, deve kuşu yumurtasını timsah yumurtası ile karıştıran bizim alışık olmadığımız tüketicilerce, deve kuşu yumurtası ve eti bir şekilde piyasada satılamayınca, bir kısım hayvanat bahçesine teslim edilse de, malum devletimizin suspansiyonu da olmayınca, işletme 28 yıl sonra kapandı.

Şimdi diyeceksiniz ki, pazarı olmayan deve kuşu nereden çıktı ve niçin üretimi yapıldı? Hakikaten güzel bir soru.

Deve kuşlarını Hayvanat bahçesine süs olarak verilsin diye yetiştirmedik. Yurt dışında yüksek meblağlarla aranan ve pazarı olduğu halde, devletin süspansiyonu nerede sorarlar? Pazar ağını ben mi kuracağım?

Yani 10 adet deve kuşu yumurtasını satmak için, Dubai”ye kaç günde nasıl ve ne şekilde üreticinin mi gitmesi lazım? Ne demeli?

Günümüzde insan sağlığını tehdit eden, geleneksel hayvancılık nereye kadar?

Neticede; Ülkemizin elverişli iklim faktörleri, coğrafik ve topoğrafik yapı bakımından hayvancılık potansiyeli olduğu halde, mevcut durum analizleri HIZLA GELİŞMESİ MÜMKÜN HAYVANCILIĞIN ne denli gerilemiş ve arka plana atılmış olduğu görülmektedir.

Ekonomik değere haiz hayvancılığı, teknik şartlara uygun yöntem ve metotla, stratejik tarım sektörü vizyonu kazandırılması amaçlanmıştır.

Hayvancılık faaliyetlerine bağlı, ekonominin ayrılmaz parçası hayvancılık pazarını geliştirmek zorundayız.

Dünya hayvancılık pazarında Ülkemiz açısından ithalatçı gözüyle yani dışarıdan en fazla kırmızı et tedarik eden Ülke olarak bakılıyor.

Böyle bir şey olabilir mi?

Sonuç; Dünyada et, süt, et/süt ürünleri arz ve kullanımında artış gözlemlenirken, Ülkemizde öncelikle hayvancılık açısından neden kendi kendine yetecek konuma getirilmesi gerektiği tarafımca öngörülmektedir.

 Bu anlamda; Ekonomik değere sahip hayvancılığa dayalı dünya et/süt sektörü pazarında, akıl almaz vizyonla,

Uluslararası düzeyde Ülkemizin ihracatçı konumuna getirilmesi gerektiği çapraz ve ileri fikrim ortaya çıkmıştır.

Ülkemizin acilen kalkınması söz konusudur. Bunun için bitkisel üretime dayalı, Hayvancılığı geliştirmekten başka seçeneğimiz kalmamıştır.

Bilgi ve takdirlerinize ÖNEMSENEREK saygılarımla arz ederim. 01.03.2016

 

Tahir ZAN

Ziraat Teknikeri


Bu yazı 53571 kez okundu.





SON YORUMLAR

Samandağ Gazetesi Her Hakkı saklıdır © 2015 | İzinsiz ve Kaynak gösterilmeden kullanılamaz

ALPTASARIM