Facebook'ta takip et.Twitter'da takip et. Abone Ol!
Tahir ZAN
ENTANSİF ÜRETİM
29.02.2016

Ziraat Teknikeri Tahir ZAN

ENTANSİF ÜRETİM

Bilindiği gibi, 6 Aralık 2012 günü itibariyle, Hatay İli, belde ve köylerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, bütün beldeler kapatılmış, Belde ve Köyler bir şekilde Mahallelere dönüştürülmüş halde, bütün İlçeler Hatay Büyükşehir Belediyesine bağlanmıştır.

Bana göre, Belde Belediyeler ile Köylerin tüzel kişiliklerinin bir şekilde kaldırılması, nüfus varlıklarından ziyade büyük İl olduğu için değil, neden yerleşim merkezi oluşturmadıklarından, eleştirilere açık olmakla, esasen büyük yerleşim merkezleri yönüyle, Anayasamıza göre hukuki aykırılık teşkil ettiği yönde işaret ettiğini göstermektedir./olmamalıydı.

İlgili köyler fiziki olarak, şehrin bir mahallesi veya parçası haline gelmemiş ise, neden uzaklıkları ve konumları itibariyle, şehir merkezine bitişik değilse ve asla şehir merkeziyle birleşemeyecekse, çelişkiler yönüyle köyleri mahalleye çevirmenin anlamı olamaz.

Eski köy halkının, fark edilmeyen mahalli müşterek ve nitelikli ihtiyaçları yönüyle, köy halkı olarak kalması anayasal bir haktır.

Gelinen noktaya baktığımda, ilgili köylerin mahalleye dönüştürülmesinde, esasen BELEDİYE KAVRAMI da tartışılır hale gelmiştir.

Çelişkilere ait fotoğraf, ilgili Mahallelerdeki çarpık yerleşkeler, sorunlu geçiş yolları ile olmayan ara caddeler, karmaşık ve geleneksel hayvancılık yapı ve tesisleri, olmayan kanalizasyonlar, açıktaki gübrelikler ve atıklar, pis koku ve kirlilikler, yetiştirilen hayvanların içme suyu ihtiyaçları vb. hiçbir sorunun çözülmediğini göstermektedir.

Peki nasıl olacak? Hiçbir şey olmayacak.

Aradan geçen bunca zamanda en azından ilgili tüm Mahallelere neden Belediye Otobüs hattı olması gerekmiyor muydu sorarlar?

Görünen haliyle, Belediye Otobüsüne vb. hiçbir şeye ihtiyaçları yokmuş.

Çünkü tarım ve hayvancılıkla iştigal ettiklerinden, gıda ihtiyaçlarını kendileri karşılıyor, kendileri tandırda ekmek pişiriyorlarmış, büyükşehir oldukları halde bakkal dahi terzi vb. hiçbir şey olmadığından, zaruriyet gereği şehre inmek için kamyonetlerle kendi imkanlarıyla hatta bir kısım katır üzerinde şehre gidip geliyorlar.

Görünen ve görünmeyen haliyle, herkese Belediye halkı diyeceksiniz öyle mi?

Gelinen noktaya baktığımda, kayda değer olmayan hizmetlerle büyük zarar ve kayıplar ne olacak ve nereye kadar?  

Düşünün ki, benim çok emeğim geçtiği kayıtlı ve tespitli büyükbaş/küçükbaş işletmeler bazında, bir Mahallede yaşayan insanlardan 10-22 kat fazla hayvanlar barınıyorsa, benim saygıyla eğildiğim Üretken eski Köylü Halkı suçlu olabilir mi?

Yazıklar olsun.

Keza; Mevcut Mahalle yerleşkelerinde faaliyet halinde tesisli hayvancılık işletmeleri yönüyle ne kadar hak ise, İlçe ve/veya İl Merkezli Mahalle yerleşkeler içerisinde hayvancılık işletmeleri kurulması da haktır.

Yani birileri Antakya’nın saygın Mahalle yerleşkesi içerisinde, büyükbaş hayvancılık işletmesi tesis ederse hiç şaşırmayın.

Tıpkı Samandağ Merkez Mahallelerin hepsinde, hatta mesken, Apartman zemin katlarında bile, insanların sağlığını tehdit eden, herkesçe bilinen ve görünen tespitli ve kayıtlı mevcut hayvancılık İşletmeleri nereye kadar ve ne olacak sorarlar?

İzahına çalıştığım açıklamamın nedeni; Neden hiç kimse tarafından fark edilmeyen, tarafımca çok iyi bilinen esasen insan sağlığını tehdit etmeden ENTANSİF ÜRETİM temeline dayalı sıra dışı fikrimi ispat etmek olacaktır.

Çünkü; İlgili köylerin Mahalleye dönüştürülmesiyle, geleneksel hayvancılıkla sürdürülen faaliyetlerin çözüme kavuşturulması söz konusudur.

Bana göre: Ülkemizin sağlıksız ve plansız geleneksel hayvancılık faaliyetlerinin oldukça sıkıntılı ve sorunlu olduğu, Ülkemizde bilinen hayvancılığın ne denli gerilemiş halde arka plana düşmüş olduğundan anlaşılmaktadır.

Neticede; Bölgemizin coğrafik ve topoğrafik yapısı itibariyle, kısmi kışlak ve otlakıye olmakla esasen mera olmadığından, üreticilerimizin temel geçim kaynakları tarıma dayalı geleneksel hayvancılık faaliyetleri yerine,

Sil baştan yeniden evet yanlış duymadınız yerleşik alanlar dışında olmak üzere, neden hayvancılığın modernize edilmesi gerektiği ön plana çıkmıştır.

Bu itibarla, Üreticilerimizi tek çatı altında teknik metotlarla eğitilerek ortak paylaşıma dayalı mümkünse benimsetilmesi gerektiği fikrim ortaya çıkmıştır.

Hızla gelişmesi mümkün hayvancılığın geliştirilmesi yönünde, uygulanabilir ve sürdürülebilir teknik kriterler ne varsa devletin süspansiyonunu da masaya yatırarak,

Teknik şartlara haiz yeni ve modern açık, yarı açık, sundurmalı, gölgelikli tamamen serbest sistemli hayvancılık işletmeleri ve müştemilatı, yem bitkileri ve silaj, tanıdık olmayan yem rasyonları,

Süt tankları, süt toplama merkezleri, süt mandıraları, işleme-paketleme-ambalajlama ve değerlendirmek üzere, mutlaka sektörlerle buluşturup pazar ekonomisi kurulması tarafımca hedeflenmiştir.

SERBEST sistemde, dünyada ilk, hayvanlar istediği zaman yemini yiyecek, suyunu içecek, padoksta gezinecek,  oyun sahasında spor yapacak, olmazsa olmaz müzikle dinlenecek, havuzlarda mutlaka yüzdürülecek, duş alabilecek, tımar edilecek, revire gidecek,

Büyük ekranlarda belgesel, spor, çizgi film izleyecek, istediği zaman uyuyacak ve kalkacak, diğer hayvanlarla özgürce oturup sohbet etmek üzere sosyalleşme adına farklı yerlere gerekirse ülkelere kargo uçakları ve gemilerle geziler tertip edilecek, anlayacağınız sevgiye dayalı birçok insancıl formatlar tarafımca tasarlanmıştır.

Proje çizim, tasarım, maliyet, metraj, keşif özeti ve fizibilitesi ne varsa bana ait olmak üzere, Dünyayı şaşkına çevirecek ve hayran bırakacak yeni vizyonlu üstün bilgi, beceri, kabiliyet ve yeteneğim ispatlı ve teyitlidir.

Göreceksiniz ki, ekonomik değeri bulunan hayvancılığı, sistemli, planlı ve teknik programlı hedefe dayatarak, tarımın sigortası konumundaki Ülkemiz hayvancılığını stratejik anlamda, uygun yöntem ve metotla endüstriyel sektör haline getirerek, ulusal boyutta geliştirip ve yaygınlaştırarak ekonomiyi şaha kaldıracak sıra dışı dünya markası vizyonum saklıdır.

Neticede: Ülkemiz haiz olduğu elverişli iklim faktörleri sayesinde bir tarım ülkesidir. Bunun için tarımda modern ve sıra dışı modellere dayalı geleceğe yönelik kalkınmayı amaç edinmeliyiz.

Sonuç: Ülkemiz ekonomisine dayalı, sürdürülebilir ve uygulanabilir modern tarım için, insan sağlığını tehdit etmeyen yüksek kazanca dayalı vizyonlu ENTANSİF ÜRETİM yapmaktan başka seçeneğimiz kalmamıştır.

Bilgi ve takdirlerinize ÖNEMSENEREK saygılarımla arz ederim. 17.02.2016

 

Tahir ZAN

Ziraat Teknikeri


Bu yazı 53592 kez okundu.





SON YORUMLAR

Samandağ Gazetesi Her Hakkı saklıdır © 2015 | İzinsiz ve Kaynak gösterilmeden kullanılamaz

ALPTASARIM