
Ziraat Teknikeri - Tahir ZAN
AĞAÇLARDA BUDAMA STRATEJİSİ
Dünyayı şaşkına çevirecek, bilimsel zekayı ders alınacak mantıkla, bitkiler ve hayvanlar adına, tarafımca hipoteze dayatılmıştır.
Konu; İnsan Kaynaklı Ağaçların Tahrip Edilmesi
Eğitimsiz oldukça eğitimli insanlar (Yapılan eylemler üzerinden)
Açıklama; Ağaçların pencerelerin önünü kapatmalarından, dalların isteyerek bahçeye, hatta bilerek komşu bahçelere sarkmış olduğundan, kaldırımları bilerek işgal etmiş olduklarından, bir kısım aşırı boylanamayacağından, park yerlerini, araçların üzerini keyfi olarak dallarını sarkıtamayacakları, bir kısım meskenlere, iş yerlerine vb. kendi kafalarına göre çok yakın taç oluşturamayacakları,
Bir kısım enerji/telefon hattı güzergahı altında neden yaşamak zorunda oldukları, bir kısım uzayarak dahası mesken çatısını işgal edemeyecekleri, bir kısım ağaç dalları marifetiyle, kendilerince pencereden görüntülendiklerini hatta içeri sarkan dalların kendilerini sürekli gözetlediğini ve kasten deşifre edildiklerini iddia etmektedirler.
Tesis edilecek santraller, barajlar, havayolu, liman işletmeleri, maden ocakları, otoban güzergahı, siteler, alışveriş merkezleri, çevre yolları, rüzgar türbinleri yönüyle ağaçların engelleme lüksü olamayacağı, olmadı ayrı ve yeni yerleşkeler, köprüler, enerji nakil hatları, işyerleri-park yerleri, özel/kamu alanları vb. yerleri ağaçların işgal edemeyeceği, hatta ağaçların yaşam alanlarının dahi olamayacağı yönüyle şikayet etmektedirler.
Keza; Ağaçların barındırdıkları kuşlardan ve diğer canlılardan, özellikle ağaçların sürekli ziyaretçileri olan bal arılarından, İNSANLARIN yeterince rahatsızlık duydukları gerekçesiyle,
Ağaçların haksız işgallerine karşı, kendilerince eylemle tereddütsüz olarak dallar/ağaçlar ne varsa kesilmiş halde, büyük kısmı yerlerinden sökülmüş ve atılmıştır. Lüzum üzerine geriye kalan ağaçların kesilmesi her daim da mümkündür. Belirtilmiştir.
Ağaçlar (Konuştukları dil üzerinden)
Açıklama; Anlaşılan BELALI İNSANLARIN, ağaçların manzaralarından, yaprak-çiçek ve meyveleri yönüyle güzelliklerinden, yeşilliklerinden ve gölgelerinden, hatta ağaçların barındırdıkları güzelim kuşlardan, dahası çiçeklerini ziyaret etmek üzere konukçuları mukaddes bal arılarından, GÜYA rahatsız oldukları gerekçesiyle, katliama maruz bırakılmalarının, insani, dini, hukuki dayanağı yoktur./.olamaz. Belirtilmiştir.
Görgü Tanıkları Hayvanlar :
Açıklama; İnsan kaynaklı kabul edilemez eylemler yüzünden, hatırı sayılır bitkilerin haklı gerekçeleri olduğu halde, neden tepki göstermeyip, hayatın yaşam kaynağı OKSİJENİ insanlara ve hayvanlara karşılıksız olarak sunmalarında derin bir ders vardır.
Yaşamlarının bitkilerin varlığına bağlı olduğunu belirten hayvanların, insan kaynaklı tahribatların sonucunun çok ağır olacağı belirtilmiştir.
Ortak görüşle, bitkilerin üstün haklarının saklı kalmak kaydıyla korunmaları gerektiği,
Ne sebeple olursa olsun, bitkilerle hayvanların birlikte, belalı insanlara asla ürün vermek zorunda olamayacaklarını belirtmişlerdir.
Görgü Tanıkları - Kuşlar : Şaşkın ve ağlamaklı kuşların yaşam alanları bir şekilde tahrip edilmiştir. Durum vahim. Derin kaygı içerisindeyiz.
Görgü Tanıkları - Böcekler : Üzgün olduklarını, haksız eylemlere bir anlam veremediklerini belirtmişlerdir.
Görgü Tanıkları Mukaddes Bal Arıları: Cenneti cehenneme çevirerek belalı insana verilen anlamlı emsal dersin, anlaşılan asla fark edilmeyeceği ve anlaşılamayacağı yöndedir. YÜCE ALLAH’IN ilhamıyla hareket eden bal arılar açısından durum vahimdir.
Görgü Tanıkları - Topraklar: Gelişmeleri sürekli takip eden yatalak hasta toprağın, bitkilere, hayvanlara ve kendisine yapılan zulümlere sesiz kalamayacağını, şimdiye kadar görülmemiş biçimde ÇOK ÖFKELİ olduğunu, belalı insanla yüzleşerek çok pahalıya mal olacağı görülecektir. Belirtilmiştir.
Görgü Tanıkları – Duyarlı İnsanlar: Nezih insanlar endişeli bir o kadar da düşünceli.
Bitkileri ve Hayvanları Savunmam Adına; Ağaçların karşılıksız olarak gönülden verdikleri katkılar, anlaşılan yaşamı bitkilere bağlı olan nankör insanlar tarafından, halen ders amaçlı asla bilinemeyeceği ve neden fark edilemeyeceği manidardır.
Karar :
Eylem ile illiyet bağı bütünüyle incelenmiştir. İnsanların sebepsiz biçimde haksız eylemlerde bulundukları anlaşılmıştır. Bitkilerin inanılmaz haklı gerekçeleri olduğu halde, insan kaynaklı haksız ve kabul edilemez unsurların, suç teşkil eden eylemlerle örtüştüğü, sebebiyetle bitkilerin ve hayvanların tahrip edilmesine ve ölümlerle sonuçlanmasına bağlı, işbu eylemin insan kaynaklı bilerek isteyerek ve kasıtla yapıldığına karar verilmiştir.
Tarafımca özenle hazırlanan mizahi mesajımı takdirlerinize sundum.
Dünyamızın geleceğine yönelik, İNSANLARIN BİTKİLERLE YÜZLEŞEREK, yeni BUDAMA STRATEJİSİ geliştirmeleri gerektiği sıra dışı fikrim ortaya çıkmıştır.
Peki nasıl olacak?
İnsan kaynaklı doğru bilinen yanlış tahripli budamaların temelinde,
Bodur, Yarı Bodur, Sert,/Yumuşak Çekirdekli, Sert,/Yumuşak Kabuklu, Tropikal, Tropikal egzotik, botanik meyveler, Subtropik Meyveler, Zeytin ve Turunçgiller, Çiçekli,/Meyveli,/Üzümsü Bitkiler vb. yönelik,
Güya terbiye sistemi adı altında, memnuniyetsizce, keyfi, sebepsiz, acımasız zamanlı zamansız ve rastgele yapılan insanlık dışı tahribatlar söz konusu ön plana çıkmıştır.
Gelinen noktaya baktığımda, Meyve/Orman ağaçlarının doğal yapısı ve dengesi tahriplerle isteyerek ve bilerek bozulmuştur.
Derin mazileri ile hatıraları ve anıları bulunan gönülden sevdiğimiz, benim özel saygıyla eğildiğim, oldukça aziz o tarihi ağaçlar ile hatırı sayılır tüm meyve ve orman ağaçları adına,
Ağaçları fidan iken, kaldırım üzerine, geçiş yollarının ortasına, sınırına, üzerine, giriş kapısının/pencerenin,/duvarın dibine, önüne, merdivenin altına, komşu sınırı üzerine, enerji, telefon, doğalgaz, atık, kanalizasyon hattı üzerine, dibine vb plansız ve düzensiz fidanları ben mi diktim?
Fidanları dikerken aklınız neredeydi sorarlar?
Ağaçların güya sorun yaratmasına bağlı, keza; Kabul edilemez yanlışlarla güya BUDAMA/TERBİYE ADI ALTINDA, sistemsiz sistemli insan kaynaklı düşmanca yapıldığı BİLİNEN UYGULAMALAR NEREYE KADAR?
Böyle bir şey olabilir mi?
Yazıklar olsun.
Göreceksiniz ki, doğanın öcü çok acımasız olacaktır.
Neden üstün plan ve planlamalarla Ülkemizi meyve/orman ağaçlarıyla güzelleştiremiyoruz?
Büyük bir iddiayla, saklı kalmak kaydıyla, Ülkemizin tüm toprak sathının her karışını, elverişli iklim faktörleri sayesinde sil baştan sürdürülebilir modern tarım teknolojisine dayatarak, dünyanın en mamur ve güzellikler ülkesini yapmaya muktedir üstün bilgi, beceri, deneyim ve kabiliyetim saklıdır.
Gelinen noktaya baktığımda, Yurdumuzun tarım alanlarının büyük bölümü, oldukça garip ve sesiz bir şekilde, satıhtaki bitki örtüsü ne varsa tarumar edilmiş durumda betonlaştırılarak, güya yerleşime açılmış olunmakla, yılların hatırası olan çınar, kestane, ıhlamur, ceviz, defne, kavak, çam, meşe, palmiye vb. kesilerek ve sökülerek eziyetlerle nasiplerini almış bir şekilde tahrip edilmiştir./edilmektedir.
Bana göre; Hayalimizde özlenen modern şehir ruhu asla gerçekleşmeyeceğinden, saklı kalmak kaydıyla, çevre düzenlemelerine dayalı Şehir Peyzaj ve Mimari ne varsa Ülkemizin altını üstünü getiren beceriksiz Belediyelerin ellerinden tamamen alınması gerektiği sıra dışı fikrim ortaya çıkmıştır.
Saklı kalmak kaydıyla, geriye dönük verim, artırım ve yatırım olanaklarına dayalı güya bilinmeyen tarafımca çok iyi bilinen kayda değer kayıplar ne olacak?
Sonuçları ağır olacak.
Antakya’nın Vali Göbeğindeki yılların anısı o palmiye ağaçlarını yerlerinden sökerek, izli paçavra halinde kirlilikleri ve pislikleri temizlediniz öyle mi? Esas kirlilikler şimdi daha net gözüküyor.
Neticede; Ağaçların iç işlerine karışmak haddinize değildir.
Ağaçları kendi haline bırakırsanız, sizin eğitimsiz eğitime asla ihtiyaçları olmadan, merak etmeyin kendi biçimini ve yapısını akıl almaz biçimde taçlandırır.
Bir kısım Belediyelerce göz boyamalı plastikten evet yanlış duymadınız fark edilmeyen zehirli plastikten palmiye ağaçları, milletle dalga geçercesine caddelerde, kıyı şeritlerinde, hem de turistik sosyal tesisler içerisinde önünde değer mi?
Muhtemelen hakiki ağaç fidanları bulamadınız öyle mi? Ölümcül zehirli plastik palmiye vb. ağaçları kaça mal ettiğinizi biliyorum.
Plastik emvali ağaçlardan neden kuşlar, böcekler dahası arılar çok şaşkın, bitkiler ise inanılmaz öfkeli, insanların zaten umurunda bile değil?
Kimseyi kandırmadan o suni materyalleri derhal yerlerinden kaldırın da başınıza çalın.
Günümüzde halen çölleşmiş, kurumuş, yaşamı olanaksız yerlerin/bölgelerin size bir şey ifade etmediği/etmeyeceği, dikili ağaçlar suçlu olduğu için bilerek isteyerek kesilmeleri gerektiği ve her daim kesileceği zihniyetten anlaşılmaktadır.
Böyle bir şey olabilir mi?
Yazıklar olsun.
İnsanların yaşam kaynağı bitkilerin, insan kaynaklı tahripler karşısında, bitkilerin ölümüne OKSİJEN musluğunu kapatmaları manidardır. Yakındır.
Neticede: Modern tarıma dayalı, ağaçların doğal yapısını ve dengesini yıllar bazında sürdürülebilir ekonomik verim ve kaliteli ürün yönüyle, ağaçların periyodisitesi dikkate alınarak, uygun taç yapı oluşturulması ancak genel kurallar ve esaslar çerçevesinde, üstün bilgiye dayalı ağaçlara şekil verilmesi teknik anlamda mümkündür.
Neden bitkilerle yüzleşerek, Budama Stratejisi geliştirme zaruriyeti ön plana çıkmıştır.
Terbiye sistemi adı altında, meyve ağaçlarında bir amaca yönelik, haddini aşmayan budama şekil uygulaması yapılabilir.
-Şekil budaması : Bulunduğumuz bölgenin güneşlenme durumu ve neme göre fidan dikiminden itibaren meyve verim aşamasına kadar yapılabilir.
-Mahsul budaması : Ağaç verime yattıktan sonra meyve ağaçları üzerinde yapılabilir.
-Gençleştirme budaması : Meyve ağaçları yaşlandıkça sürgün gelişimi zamanla zayıflamak suretiyle verim oranı etkilenerek azaldığında, ağaçtaki fizyolojik dengeyi sağlamak için yapılabilir.
Ancak; Her ağacın gelişme gücü ve oluşturduğu/oluşturacağı fizyolojik şekli farklı olacağı/olduğu için, ağaçların budanması ile ilgili genel kuralları isteseniz dahi bütün meyve ağaçlarında asla uygulayamazsınız.
Çünkü; Meyve ağaçlarının insan kaynaklı strese bağlı göstereceği etki ve tepkileri tahmin ederek, bunun için meyve cins ve tür bazında ağaçları çok iyi bilmeniz ve tanımanız gerekecektir.
Yani meyve ağaçlarının gelişme gücüne göre, ağacın bir önceki yıl oluşturduğu ürün miktarı ile muhtemelen mevcut haliyle fark edilen/edeceğiniz dallarındaki çiçek tomurcuklarının miktarı baz alınarak, erken/geç ne zaman, nasıl ve hangi çeşit şekil budamasının uygun olabileceğini belirlemek zorundasınız.
Çıkarılması, gelişmesi ya da bırakılmasına karar verilen hangi dal ve sürgünlerin, dal ve uç kesimlerin, kuvvetli ya da zayıf ağaçlarda ne kadar az veya zayıf kesim yapılabileceği bilginizle ve dikkatle belirlenecektir.
Çünkü; Hangi dalların açıları, eğimleri ve bükülmeleri gerektiğini, kesilecek dalların göz üzerindeki mesafeleri ve ne kadar meyille kesilmeleri gerektiğini siz tayin edemezsiniz.
Haddinize de değildir.
Bunun için ağaçlar yapraklarını döktükten sonra yani DİNLENME döneminde iken, kışları soğuk/ılık geçen bölgeler dahil, soğuktan zarar görmeyecek biçimde, soğuklardan önce veya soğuklardan sonra, mutlaka ve dikkatle AĞAÇLAR UYANMADAN ÖNCE BUDAMA İŞLEMİNİ TAMAMLAMAK ZORUNDASINIZ.
Ağaçların budanma şekli, iklim ve toprak koşulları dikkate alınarak, ağaçların yaşına göre uygun yapılacaktır.
Ağaçların budama sonrası gösterdikleri ve gösterecekleri tepkiler anlaşılmakla, neye göre hangi meyve ağaç türleri ile çeşitlerine göre ve hangi amaçla ağaçların dallarının bırakılacağı veya kesilmesine karar verilmesi ve uygulanması, ağaçların budanma kurallarına ve esaslarına göre yapılmalıdır.
Bölgemiz açısından sonbahar döneminde dal açılarının daraltılması veya genişletilmesi, dal seyreltme, dal kesme, dal eğme işlemleri mutlaka teknik bilgiye dayalı olacaktır.
Yaz başlangıcından önce, özellikle genç ağaçlarda dal eğme, uç alma, dal açılarının daraltılması veya genişletilmesi yöntemiyle şekil verilebilir.
Yaşlı ağaçlarda ise, LİDER DAL KONUMUNA GÖRE, rakip dallar vb. bükülerek/eğerek zayıflatma yöntemiyle vb. duruma göre kesinlikle aşırı olmamak kaydıyla ve dikkatle dal/uç seyreltmesi de yapılabilir.
Ağaçların cinsleri itibariyle budanma farklılıkları gösterebileceğini unutmayınız.
Saklı kalmak kaydıyla, dünyada eşi benzeri olmayan biçimde, tarafımca uygulaması yapılan bir ağaca ait meyve gözlerini taşıyan dal kesilmemiş halde, bugün itibariyle tam 89 metre uzunluğunda, geçen yıl alınan mahsulün 1 dekar alana isabet eden yani 40 adet ağaca denk mahsul alınmış olduğu teyitli ve ispatlıdır. Ne dersiniz.
Keza; Hangi cins ve tür ağaçlarda, hangi yaştaki dalların meyve gözlerini taşıdığını,/taşıyacağını, çiçek gözlerini taşıyan dalların hangisi olduğunu ya da hem meyve hem de çiçek gözlerini bir arada bulunduran dalları bilmezseniz vay halinize.
Örneğin; Asmalarda uygun şekil vermek üzere yaprak ve salkım oranını dengelemek amacıyla, asma şarj ihtiyacına göre göz bırakmak suretiyle, asmalar üzerinde ve arasında denge oluşturmak için her yıl olmak üzere, kış ve yaz budaması yapılabilir.
Asmalarda, asma şekli korunmasına yönelik olarak, kış budaması yapraklar döküldükten sonra, kışın don tehlikesine göre erken/geç değişmekle asma gözlerinin sürmesine yakın dönem içerisinde,
Dalların değişmekle 2-4 göz üzerinden kısa budama,
7-12 göz üzerinden uzun budama,
Cinse göre hem kısa hem de uzun dallar bulunacak biçimde karışık budama yapılabilir.
Yaz budaması bir kısım taze sürgünlerin kısaltılması veya alınması, filiz alma, bilezik alma, uç alma, tepe alma, yaprak alma, koltuk alma, salkım veya çiçek salkımı seyreltme, salkım seyreltme, tane seyreltme ile dip sürgünlerinin çıkarılması işlemleridir.
Budama sonrası atıklar toplanarak, yakılmak üzere bahçeden uzaklaştırmayı unutmayınız.
Sonuç : Bitkileri eşeyli/eşeysiz, tek evcikli, çift evcikli, meyve cins ve türleri yönüyle, özellikle yaşları ve öncelikle ağaçların gelişme gücü yönüyle ama mutlaka ağaçlarla yüzleşerek, yeni bir Vizyonla BUDAMA STRATEJİSİ geliştirilmesi gerektiği zaruriyeti hasıl olmuştur.
Bilgi ve takdirlerinize ÖNEMLE saygılarımla arz ederim. 15.02.2016
Tahir ZAN
Ziraat Teknikeri